Galatasaray’ın galibiyeti sonrası yazdı: Ne zaman patlama yapacak diye bekliyorduk

Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 11’inci hafatsında Kasımpaşa’yı 2-1’lik skorla mağlup etmeyi başardı. Sarı-kırmızılılar bu galibiyetle birlikte ligde maç fazlasıyla yeniden zirveyi devraldı.

Galatasaray’ın zafer gecesini spor yazarları değerlendirdi. Milliyet’in duayen isimlerinden Osman Şenher, tecrübeli futbolcunun performansını yetersiz buldu.

İşte Galatasaray – Kasımpaşa maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…

G.SARAY KAZANIRKEN ZORLANIYOR / OSMAN ŞENHER

Bayern Münih maçı öncesi Kasımpaşa gibi iyi bir takımdan üç puan almak tabii ki başarı. Benim anlayamadığım Galatasaray maçlarını kazanırken çok zorlanıyor. Takımdaki futbolcuların çoğu yıldız. Son paslara bakıyorum, bir tane yerini bulan pas yok. Son vuruşlara bakıyorum, o da evlere şenlik. Galatasaray gibi büyük bir takımın formasını giyiyorsan kendini geliştireceksin.

Çalım yapacağım diye yapılan top kayıpları. Okan hoca da tabii ki bunları görüyor. Mutlaka futbolcularla da konuşuyordur. Ama çok büyük sıkıntı olduğu bir gerçek. Orta sahada çok kaliteli iki futbolcu var. Biri Torreira, biri Kaan Ayhan. Buna rağmen ikinci bölgede üstünlük sağlamak kolay olmuyor.

“NE ZAMAN PATLAMA YAPACAK DİYE BEKLİYORDUK’
Avrupa maçlarında ise daha farklı bir Galatasaray seyrediyoruz. Bu kadar hata yapmıyorlar. Kasımpaşa’nın attığı golde, Şampiyonlar Ligi’ndeki bir takımın defansı rakibe o topu nasıl vurdurur! Demek ki özlenen Galatasaray’ı seyretmek için biraz daha zaman lazım. Dün gecenin galibiyetten sonraki en büyük artısı, Zaha’nın müthiş futbolu oldu. Bekliyorduk, ya bu maç ya gelecek maç, kendisi ne zaman patlama yapacak diye. Sonuçta Kasımpaşa karşısında istekli, hırslıydı; iki de gol attı.

Aynı şeyleri Ziyech için söyleyemiyorum. Faslı futbolcunun tekniği iyi, kaliteli bir futbolcu. Ama fizik gücü çok gerilerde. Arkadaşlarına ayak uyduramıyor. Bir de anlayamadığım, sol bek Kazımcan var, Angelino var. Bunlara rağmen neden Abdülkerim sol bek oynuyor. Okan hoca Nelsson’u oynatmak için Abdülkerim’i sol bek oynatıyor olabilir mi? Ama Abdülkerim sol stoperde çok daha başarılı.

Muslera’nın sakatlanması kötü oldu. Dilerim bu sakatlık uzamaz. Bayern Münih maçında çarşamba günü kalesine geçer. Günay da iyi kaleci ama şu an Şampiyonlar Ligi tecrübesi yok. Sacha Boey çok özel bir oyuncu. Fizik gücünü bir kenara bırakıyorum, bu çocuk devamlı bir hücumda bir geride. Karşısında oynayan rakiplerini canından bıktırıyor. Icardi kontrollü oynuyor. Bayern maçı öncesi tekme yiyip sakatlanırım diye çekiniyor. Buna rağmen dün gece biraz şansı yanında olsaydı, yine en az bir gol atardı. Kasımpaşa ise çok iyi bir takım. Teknik direktör Kemal Özdeş gerçekten iyi futbol oynatıyor. Bu Kasımpaşa böyle kaliteli futbol oynarsa çok takımın canını yakar.

BAYERN MÜNİH PROVASI / TOLGA ERSARI

Her ne kadar Okan Buruk’un maç öncesinde de söylediği gibi önceden duyulmuş olsa da beklentilerden farklı bir on birle çıktı Galatasaray sahaya. Hakim Ziyech’in maç eksiğini giderip ritim yakalaması için doğru maçtı Kasımpaşa karşılaşması. Aynı şekilde Victor Nelsson’u da onu gözden çıkarmadığını göstermek ve kazanmak adına ilk on birde başlattı Okan Buruk. Lakin maçların içerisindeki zaman dilimlerinde sonradan sol beke çekilmesini dahi çoğu zaman yadırgadığımız Abdülkerim Bardakcı’nın karşılaşmaya direkt sol bekte başlaması şaşırtıcıydı. Oysa Kasımpaşa maçında Angelino, olmadı Kazımcan bu bölgede oynayabilirdi. Buruk, Kasımpaşa’nın hızlı kanat oyuncuları karşısında Angelino’ya da Kazımcan’a da güvenmemiş olabilir. Fakat sol bekte Abdülkerim tercihinin daha büyük bir nedeni olduğu anlaşılıyor. Görünen o ki, Kasımpaşa karşılaşmasını sıradan bir lig maçında öte Çarşamba gecesi oynayacağı Bayern Münih mücadelesinin bir provası olarak görmüştü Okan Buruk.

Bu anlamda Bayern Münih maçında da Abdülkerim Bardakcı’nın sol bekte oynatılacağını, stoperde ise Davinson Sanchez’in yanında Kaan Ayhan veya Nelsson’a görev verileceğini düşünüyorum. Kaan Ayhan’ı orta sahada Torreira’nın yanında değerlendirmek isteyen Okan Buruk’un, Kasımpaşa karşılaşmasındaki neredeyse sorunsuz performansından sonra Victor Nelsson’u Çarşamba gecesi ilk on birde Sanchez’in yanında sahaya sürmesi sürpriz olmayacaktır. Tabii Kasımpaşa’nın, Nelsson’un Bayern Münih karşılaşması için sınanacağı bir rakip olamayacağını belirtmek gerekiyor. Aynı Abdülkerim Bardakcı’nın sol bekte oynatılmasının yaratacağı soru işareti gibi!
Yeniden dün geceye dönersek; maça çok da istediği gibi başlayamayan ve 14. dakikada kalesinde Muslera’nın inanılmaz bir şekilde kurtardığı bir pozisyon da veren Galatasaray, dakikalar ilerledikçe oyuna ağırlığını koydu ve hâkimiyeti tamamen eline aldı. Sağda Hakim Ziyech’in istekli ve etkili oyununa, top kaybetme yarışına giren Kerem Aktürkoğlu ve Wilfried Zaha da ortak oldular. Zaha; 33’de öyle bir gol attı ki, sağ alt filelerdeki bütün tozlarla birlikte yapmış olduğu tüm top kayıplarını da sildi süpürdü!

Fildişi Sahilli futbolcu, etkili oyununu 51’de ikinci golle taçlandırırken 60’a doğru Galatasaray’ın klasik hastalığı haline gelen oyundan düşüş başladı. Nitekim Kasımpaşa da 54’de farkı bire indirdi.
Muslera’nın sakatlanıp çıkmak zorunda kalması, Kasımpaşa ataklarının yoğunlaştığı bu bölümde Okan Buruk’un Ziyech’i de planladığından biraz daha erken oyundan almasına neden oldu. Fakat Buruk, ne Ziyech’in yerine sahaya sürdüğü Tete’den ne de Oliveira dışında ilerleyen dakikalarda oyuna aldığı isimlerden beklediği verimi alabildi.

Yine de uzun süre sıkıntı yaşasa da kalesinde ikinci golü görmeden maçı tamamladı Galatasaray. Bundaki en büyük faktör de şüphesiz Torreira idi. Uruguaylı futbolcu yine müthiş oynadı. Öndeki dört forvetin arkasında neredeyse bütün Kasımpaşa ataklarını süpüren isimdi. Kuraldır, golü atan altını alır! Bu nedenle maçın adamı olarak iki gol atan Zaha görülecekse de esas kahraman, arka planda bekleyen Torreira’ydı.

Oyun anlamında sıkıntı yaşayan ve 2-1 gibi istim üzerinde bir skorla son bölüme giren Galatasaray’da, tribünlerde ve ekran başındaki taraftarların stresten tırnaklarını yedikleri bir sırada Halil Dervişoğlu’nun oyuna alınmasını anlamak mümkün değil. Bu tercihin tek bir nedeni olabilir, Halil Dervişoğlu’nu da kazanmak, onun da değerli hissetmesini sağlamak. Fakat futbol takımları, kulüpler bu şekilde yönetilmez! Üstelik de böyle sıkıntılı bir anda ve skorda. Nitekim oynadığı süre zarfında hiçbir olumlu hareket yapamadığı gibi neredeyse aldığı her topu da ya kaybetti ya da kötü kullandı Halil Dervişoğlu.
Oysa oyunun sıkıntıya girdiği bu bölümde orta sahayı üçleyebilirdi Okan Buruk. Ama o bunu asla düşünmedi!

Sakatlığından dolayı idman yapamayan ve iğne ile oynamaya devam eden Icardi, doğal olarak kapasitesinin yüzde yüzünü sahaya yansıtamıyor. Kimi zaman zorlandığı da belli oluyor. Yine de bu hali bile rakipleri korkutmaya yetiyor. Tabii Icardi’ye bir de Muslera’nın sakatlığı eklendi. Hem atanın hem de tutanın sakat olmaları ciddi bir handikap. Her iki oyuncuya da acil şifalar diliyorum. Umarım Muslera’nın önemli bir şeyi yoktur ve en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve sahalara döner. Icardi zaten iğne ile oynuyor. Umarım bu durum ileride oyuncu sağlığı açısından bir sorun çıkartmaz.
Galatasaray’a Çarşamba gecesi Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih karşısında başarılar diliyorum…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir