-
HABER7
Son yılların en çarpıcı dolandırıcılık olayı gündemdeki yerini koruyor. Aralarında ünlü teknik direktörler, yöneticiler ve futbolcuların aldığı dolandırıcılık olayında 18 mağdurun olduğu, 80 milyon doları bulan vurgunun yapıldığı iddia ediliyor. Yargıya intikal eden olayda toplam 226 yıl hapis cezası talep ediliyor.
Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan’ın ithamların odağında olduğu; teknik direktör Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu gibi isimlerinin mağdur olarak adının karıştığı olay nasıl yaşandı, hangi aşamaları gündeme geldi, yargı safhasında neler oluyor, iddianamede hangi vahim suçlama ve ifşaatlar yer alıyor?
HER ŞEY BU OPERASYONLA BAŞLADI
İşte spor camiasını derinden sarsan dolandırıcılık olayının perde arkası…
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yıl içinde İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. Bu baskında Denizbank’ın Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan gözaltına alındı. Bu operasyonun ardından “Fatih Terim Fonu” iddialarına neden olan dosyanın kapağı açıldı.
Evinde arama yapılan şüpheli Erzan hakkında ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı çıktı.
Adli sürecin çok hızlı ilerlediği bu dosyanın kapağı aralandığında ise ortaya aralarında ünlü isimlerin olduğu ve yaklaşık 80 milyon doları bulduğu ifade edilen bir dolandırıcılık soruşturması çıktı.
ONLARCA ŞİKAYET DOSYASI EKLENDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz’ın yürüttüğü soruşturmada dosyaya onlarca şikayet dilekçesi eklendi.
Bankacı Seçil Erzan nedeniyle mağdur olduğunu iddia edenler arasında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Semih Kaya’nın yanı sıra kulüp yöneticileri de yer aldı.
SİSTEM BÖYLE KURULMUŞ
İddialara göre; Denizbank’ta şube müdürlüğü yapan Seçil Erzan, ‘ponzi’ ya da yaygın bilinen ismiyle ‘saadet zinciri’ adında bir dolandırıcılık sistemi kurdu. Yüksek kâr vaadiyle hedefledikleri isimleri dolandırıcılık sistemine dahil ettiği ve kendisine yatırım yapanların paralarıyla, sisteme sonradan dahil olanların parasını ödediği iddia edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine yansıyan tespitlere göre; sistem, paranın dönmemeye başlamasıyla kilitlendi. Herkes parasını aynı anda istemeye başladı. Bir yandan yüklü borç aldığı tefecilerden tehditler alan Seçil Erzan, ünlü isimlerin paralarını geri ödeyemeyince saadet zinciri sistemi patladı.
HEDEFTE KORKUNÇ PARALARIN DÖNDÜĞÜ FUTBOL DÜNYASI VAR
Bankacı Seçil Erzan’ın ‘yüksek karlı gizli fon’ vaadiyle futbol dünyasını hedef aldığı belirtildi. Selçuk İnan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera’nın aralarında bulunduğu dolandırılma iddiasıyla ilgili en çok konuşulan isimlerinden biri de Arda Turan oldu.
Futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin “iftira” suçundan bankanın yönetim kurulu üyeleri ve yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunurken, olayla ilgili flaş detaylar ortaya çıktı. Seçil Erzan’ın yeni WhatsApp yazışmaları ifşa oldu.
ARDA TURAN’IN WHATSAPP MESAJLARI
Arda Turan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan telefon görüşmesi kayıtlarında, Seçil Erzan’la sırra kadem bastığı 7 Nisan’da görüştüğü ortaya çıktı.
Arda Turan‘ın mesajlarda Seçim Erzan‘a “abla” diyerek hitap ettiği ve parasını alamadığı için borçlularının telefonlarına bile çıkamadığını söylediği öğrenildi.
Borçlarını ödemek için Seçil Erzan’dan para isteyen Arda Turan’ın, “Bu gün kredi kartım kesiliyor. 6 Mart’a kadar ödemesi var. Bu günü hayatım boyunca unutmayacağım. Çok kötü hale düştüm. Ve kendime yakıştıramıyorum. Ödeme için arayan insanların telefonunu açamıyorum. Düştüğüm hale bak dilenci oldum” ifadesini kullandığı görüldü.
İşte dava dosyasında yer alan dökümlere göre o konuşmadan çarpıcı bölümler:
Arda Turan: Ben sana dünya para getirdim Seçil, bütün servetim sendeydi ya. Bu parayı kime verdin? 15-20 milyon dolar. Faize mi gitti?
Seçil Erzan: Yok faize gitmedi, ben onların hepsini tek tek çıkaracağım bu akşam.
Arda Turan: Gözümün içine baka baka çoluğumun çocuğumun rızkına, yalan söyledin. Denizbank kisvesi altında, Hakan Ateş’i kullanarak, Fatih Hocayı kullanarak. Neden yaptın?
Seçil Erzan: 1 lira almadım. Üstüne borçla kaldım, hayatım bitti.
Arda Turan: Şu anda bu savcılık işlerini de polisi de biz tutuyoruz. Kimseyi bir yere göndermiyoruz. 20 kişiyse bankayla çözmeye çalışırız. Ama 100 kişi varsa, bu iş olmaz…
Seçil Erzan: Hani maksimum olsun 25 olsun. O kadar bile yoktur.
Arda Turan: Kimler var?
Seçil Erzan: Ayhan, Semih, Selçuk, Arda, Muslera, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Fırat Mert, Nur, Terim, Fulya, Hoca, Tanın..
Arda Turan: Peki Fatih Hoca? Fatih Hoca kârda mı bu işten?
Seçil Erzan: Valla normal şartlarda Hoca kârdaydı…
Arda Turan: E hocanın da krediler çıkmış. Buse Terim’in de parası varmış. Beraber mi girdiler onlar?
Seçil Erzan: Yazdım onları.
Arda Turan: Hakan Ateş bunu duydu bugün, Mehmet Aydoğdu duydu. Bunların haberi yok muydu hiçbir şeyden ya.
Seçil Erzan: Yok. Mahvedecekler beni onlar. Ama ne yaparlar…
Arda Turan: Bu fon yalan mıydı?
Seçil Erzan: Ben baştan kendi kendime bir şeyler kurmaya çalıştım da ilerlemedi, sonra osu busu gitti..
Arda Turan: Hayır, bir yerlerde bu paranın bir kısmı battı mı? Anlat ki Seçilcim yardımcı olalım. 10 sene yatacağın yerde 5 sene, 5 sene yatacağın yerde 3 sene yatarsın.
Arda Turan: Benim şimdi 20 bin dolarım kaldı. Borçlarımı biliyorsun. Sende kredim var. Ne yapacağım?
Seçil Erzan: Paralarınızı banka ödemek zorunda. Bu işi duyulmasın diye kapatacak. Siz sekiz buçukta Hakan Ateş’le mi buluşacaksınız?
Arda Turan: Evet… Ben, Emre Belözoğlu, Fatih Hoca. Benim oraya gitmem lazım elimde bir şeyle. Mağduruz Hakan abi, bu olay kapansın, basına yansımadan diye. Sen liste vermezsen, adamlar bu mağduriyeti kabul etmezse herkes savcılığa gidecek.
Seçil Erzan: Ben liste çıkaracağım.
Arda Turan: Nasıl yaparsın ya!
Seçil Erzan: Çok kötüyüm kendimi yere atıyorum. Ölmek istiyorum.
ARDA TURAN ARSASINI SATTI
İddialara göre ünlü isimler, Seçil Erzan’ın kurduğu dolandırıcılık ağına yalnızca paralarını kaptırmadı. Bu isimlerden Arda Turan’ın da arazisini sattığı ve hatta üzerine kredi çekerek borçlandığı da öğrenildi. Erzan’ın yalanlarına inanan Turan, Eyüpsultan‘daki arazisini sattı.
Daha sonra da aynı bankadan tam 33 milyon TL‘lik kredi çekti. Turan, toplamda 60 milyon TL‘yi kendi elleriyle banka müdürüne verdi.
EMRE BELÖZOĞLU, ACUN ILICALI’DAN BORÇ ALARAK SİSTEME DAHİL OLMUŞ
Dolandırılan isimler arasında yer alan Emre Belözoğlu’nun da Erzan’a verdiği paraları ne şekilde ulaştırdığı ortaya çıktı. Belözoğlu, 17 Mart 2023’te kuzeni Volkan Bahçekapılı eli ile 1 milyon 492 bin dolar verdi. Bahçekapılı, anılan parayı kendi eli ile Erzan’a, müdürü olduğu Levent’teki şubesinde teslim etti.
Aynı gün Belözoğlu, 1 milyon 400 bin dolar daha gönderdi. Bu kez Erzan, Bahçekaplı’nın Levent’teki ofisine giderek anılan parayı aldı. Daha sonra ise 18 Mart günü Belözoğlu bu kez 400 bin doları, şoförü Alpaslan Akyüz’e vererek Seçil Erzan’a teslim etmesini istedi. Akyüz 400 bin doları, Erzan’ın çalıştığı bankanın genel müdürlük binasının önünde kendisine teslim etti. Bu para teslimatlarının üzerinden 10 gün geçtikten sonra Erzan, Belözoğlu’nu bir kez daha arayarak “Bu parayı 5 milyon dolara tamamlayalım.” dedi.
Erzan’ın isteği sonrası Belözoğlu talep edilen paranın bir kısmını Acun Ilıcalı‘dan aldı.
Ilıcalı Belözoğlu’na 28 Mart’ta Volkan Bahçekapılı‘nın hesabına 500 bin dolar gönderdi. Aynı gün Tekin Alp Göksel isimli bir kişi de 9 milyon 703 bin 250 TL gönderdi. Toplanan para Terim’in ailesinin yakın dostu Nur Erkasap aracılığıyla Erzan’a teslim edildi.
KAYIP PARALAR KİME GİTTİ?
futbol dünyasından ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddia edilen bankacı Seçil Erzan’ın kurduğu “ponzi” sisteminde milyonlarca dolar kayıp para bulunuyor. Peki bu kayıp paralar nereye gitti?
Seçil Erzan verdiği ifadede şu isimleri işaret etti;
“Fon adıyla Semih Kaya’dan 3 milyon 200 bin dolar aldım. Fakat 5 milyon 700 bin dolar geri ödememe rağmen yakamı kurtaramadım. Ona fazladan ödediğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldım.”
“Semih Kaya’nın menajeri Fırat Özdemir “Seni Türkiye’de yaşatmazlar, benim çok tanıdığım var, MİT başkanını tanıyorum” diye beni sürekli tehdit etti. Hatta Göktürk’teki evime gelerek tehdidi sürdürdü.”
“Kendisinden faizle para aldım. Yüzde 50 faizle 1 milyon dolar geri ödeme yaptım. Bankada bana baskı kurup borçlu olduğuma dair senetler imzalattı. Beni kaçırmak için bana Şırnak Cizre’ye uçak bileti aldırdı.”
“Faizle para aldım ama çok daha fazlasını geri ödedim. Kendisine bir borcum bulunmamakta, aksine yüklü miktarda alacağım vardır.”
“Ondan aldığım tüm parayı ödedim. Ona verdiğim belgeler hâlâ ondadır. Ödemiş olduğum senetleri icraya koyarak beni mağdur etmek istiyor.”
“Bana para satan kişilerdendir. Kendisinden toplamda 300 bin dolar para aldım. Bu paranın 1.5 katı kadar fazladan faiz ödediğim kişidir.”
“Başka tefecilerden de para bulup bana getirirdi. Sonrasında bu parayı faiziyle geri alırdı. Ali Yörük bana boş senet de imzalattı.”
“Süleyman Aslan isimli tefeciden 10 milyon TL aldım, 14 milyon TL geri ödedim. Ayrıca Aslan bana 1 milyon 350 bin dolar daha verdi. Sonrasında ben ona 2 milyon 650 bin dolar ödedim.”
“Bozcaada’daki evimin tadilatlarını yapmıştı. Toplamda Burak’a fazladan 750 bin dolar verdim.”
“Tanın Yılmaz benim öz teyzemin oğludur. Merve Yılmaz da Tanın’ın eşidir. Bu zamana kadar sürekli hem Merve’ye hem Tanın’a para verdim ancak doymadılar. Merve banka şubesinde bana saldırdı. Kolumdaki Rolex saatimi aldılar. Merve bana verdiği 1 milyon 200 bin TL’yi 5 milyon TL olarak geri aldı. Sonra 4 milyon getirip 6.5 milyon TL olarak geri aldı.
Seçil Erzan 20 Kasım’da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktığında, aslında kendisinin de mağdur olduğunu, parayı elinden aldıklarını anlattı. İfadesinde, “Bana dokunmaz sandığım ve bin yıl yaşamasına izin verdiklerim gram gram zehir salmışlar, fark etmemişim onları… Babamın kefen parasını bile aldılar” dediği isimleri daha önce savcılıktaki ifadelerinde tek tek saymıştı.”
FATİH TERİM’DEN MAĞDUR ORDUSUYLA O BANKAYA ÇIKARMA
Öte yandan fon dolandırıcılığı olayında Fatih Terim’le ilgili de önemli bilgiler ortaya çıktı. Fatih Terim’in dolandırılan futbolcularla birlikte bankaya gelerek Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’ten tefecilik faaliyetine ilişkin bedellerin ödenmesinin mümkün olup olmayacağını sorduğu belirtildi.
Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun Denizbank’ın genel müdürlük binasına giderek banka çalışanı Rüya Hanım ile yazıştığı ortaya çıktı. Terim, Rüya Hanım’dan aldığı bilgilere göre, hesabında 3 milyon dolar alacağı olduğunu öne sürdü. Ancak Denizbank yetkilileri, Terim’in bu tutarda bir parasının olmadığını ve Rüya Hanım’ın bu ifadeyi Seçil Erzan’ın yönlendirmesiyle yazmış olabileceğini iddia etti. Rüya Hanım’ın olaylardan sonra istifa edip başka bir kurumda çalışmaya başladığı öğrenildi.
FATİH TERİM SESSİZLİĞİNİ BOZDU: SAVAŞ BAŞLATIYORUM
Olaylar çığırından çıkınca ünlü teknik direktör Fatih Terim ‘ponzi’ sistemi dolandırıcılığına ilişkin sessizliğini bozdu. Terim, hakkındaki iddialarla ilgili ‘hukuk savaşı’ başlatacağını söyledi.
Milliyet’ten Ferit Zengin’in haberine göre, Galatasaray eski teknik direktörü Fatih Terim, “Yılların Fatih Terim kompleksini dışa vurma fırsatı bulanlar, ilgimin olmadığı bir davaya beni karıştırmaya çalışıyor. Ne alacağım vardır ne de vereceğim. Benim adımı karıştıranların aleyhine, tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum. Hazır olsunlar” dedi.
SEÇİL ERZAN’IN İLK İFADESİ
Onlarca ismi ‘ponzi’ sistemi ile dolandırdığı iddia edilen bankacı Seçil Erzan hakim karşısına çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan Erzan suçlamalarla ilgili ilk açıklamasını mahkemede yaptı.
Duruşmada ilk kez savunma yapan Erzan, “Her şey gereksiz ‘ben yaparım’ özgüveniyle başladı. Bu hayat banka müdürü Seçil Erzan olmaktan daha zormuş. Genel müdürümüz bize, ‘Benim şube müdürlerim kaptanlarımdır. Çıplak ayakla kor üstünde yürür’ derdi. Ben şubat ayına kadar korların üstünde yürüdüm.” dedi.
Hiçbir yanlışı olmadığını öne süren Erzan, kendisinin batmak üzere olan bir geminin kaptanı olduğunu dile getirdi. Erzan, “Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum. Suça konu olan bakiyenin bende olmadığı, bu bakiyeyi bir yerde saklamadığımı, bununla bir şeyler almadığımı salondakilerin bildiğini çok iyi biliyorum. Bakiyenin 45 milyon olmadığını bildiklerini de biliyorum.” diye konuştu.
İddianamede adı geçenlerle paradan para kazanma konusunda ortak noktası olduğunu da sözlerine ekleyen Erzan, şöyle devam etti:
“Çok iyi çalışandım, çok iyi iş yapardım bu yüzden o camiada bilinirliğim oldu. Ben dolandırıcı değilim. Beni ben dolandırdım. Son dönemde bir şeyler ortaya çıktı. Ben Galatasaray kulübüne yakın olduğum için oyuncuların parasını değerlendirme konusunda elimden geleni yapıyordum. Ben insanların parasını üzerime almadım. Birileri beni dolandırdı. Dışarıda parayı değerlendireceğimi düşündüm ve evimi defalarca ipotek ettim. Arabamı sattım her şeyimi sattım.”
“AZA TAMAH ETMEMELERİ BENİ BU HALE SOKTU”
Savunmasının devamında Erzan, “Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu. Şubat ayından sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler.” dedi.
Çok kötü olaylar yaşadığını dile getiren Erzani, “Evimi bastılar, silahla tehdit ettiler, mermi gösterdiler, işten attıracağız diye tehditler ettiler. İnsanların hepsi kağıt parçası istiyorlardı çünkü o kağıtlar ‘ben size borçluyum’ demekti. Amacım orada ben size parayı ödeyeceğim demekti. Ben hesap kitap yapamadığım da bana yardımcı olmalarını istediğim insanlar oldu.” ifadelerini kullandı.
“Ben dolandırıcı olsaydım kimseye senet vermezdim. Ben canımla buradayım. Nisan ayından beri sağlıklı düşünemiyorum. Ben çok korkak biriyim. Ben 45 milyon dolar değil bin dolar bile kaçıramam.” diye konuşan Erzan, banka dolandırıcılığı yapmadığını dile getirip bu süreçte darp da edildiğini iddia etti.
Erzan, savunmasının devamında şöyle devam etti:
“Bu salondaki herkes benim etimden sütümden faydalandılar. Ben sadece canımla kaldım. Ben bankadan para alıp vermesem de kendi malımı satıp onlara para verdim. Ben kaçmadım, gitmedim. Amacım kimseyi dolandırmak değildi. Basiretli bir bankacıydım. Ben dolandırıldım. İnsanlar benim sayemde mülk sahibi oldu.”
2011 yılında Florya şube müdürü olduğunu kaydeden Erzan, 2020 yılına kadar kimseye borcu olmadığını öne sürdü.
“Bu dönemde yakınlarım bana para verir değerlendirirdim. O dönem halka arza filan giriyordum kendi hesabımdan.” diye konuşan Erzan, “Bu insanlarda saygın insanlardı. Paramın yetmediği yerde kredi çekiyordum. Bakiyenin birilerinin evlerinde arabasında kolundaki saatlerinde yazlıklarında, birilerinin cebinde olduğunu biliyorum ben. Adı geçen herkesle ortak paydamız paradan para kazanmaktı.” dedi.
“TERİM 300 BİN DOLAR VERDİ”
Bu işlemlerden komisyon da almadığını ifade eden sanık, “2020 yılında Galatasaray camiasında saygın biri 300 bin dolar para vermişti. Sonrasında o dönemde kulüpten ayrıldı. O kişi kendisi elden parasını teslim etti, o parayı değerlendiriyordum. Bana verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum.” dedi.
Mahkeme başkanının 300 bin dolar veren kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, Fatih Terim cevabını verdi.
Savunmasının devamında Seçil Erzan, müşteki Emre Çolak’ın 3 milyon 200 bin dolar verdiğini ve bu paranın hepsini geri almadığını, Emre Belözoğlu’nun 4 milyon 200 bin dolar verdiğini ve geri almadığını, Arda Turan’ın teslim ettiği miktarı daha sonra yazılı beyanda bulunarak sunacağını söyledi.
Fatih Terim ile aralarında para alışverişi olduğunu ancak kendisine borcu olmadığını savunan sanık, Fernando Muslera’nın ana parasından 500 bin dolarını ödenmediğini belirtti.
“KAZANDIRIRKEN SEÇİL, KAZANDIRAMAYINCA DOLANDIRICI OLDUM”
Erzan, “Fon adı altında kimseden para almadım. Bana herkes çok para kazanmak için ikna olmuş şekilde geldi. Fon adı altında para aldığım kişiler oldu. Emre Belözoğlu bana Volkan Bahçekapılı’nın referansı ile geldi.” dedi.
Volkan Bahçekapılı’nın avukatı, Bahçekapılı’nın kendisine nasıl ulaştığını sordu. Erzan, “Volkan Bahçekapılı’nın ailesi beni tanır, çok severdi. Oradan bildiği için geldi.” dedi. Bunun üzerine Bahçekapılı’nın avukatı tekrar, “Ailesinden kim?” diye sordu. Bunun üzerine Seçil Erzan, “Fatih Terim” şeklinde konuştu.
Savunmasının sonunda Erzan, “Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum.” ifadelerini kullandı.
SEMİH KAYA PARASINI TEHDİTLE Mİ ALDI?
İsmail Saymaz’ın yazısına göre, Seçil Erzan, eski futbolcu Semih Kaya’nın ismini vererek kendisinin 3 milyon dolar getirip 5 milyon 700 bin dolar geri aldığını ileri sürdü. Kaya ve menajeri tarafından tehdit edildiğini söyleyen Erzan, “Benden para almaya devam ettiler. Yakamı kurtarmak için bu parayı vermeye devam ettim. Semih Kaya’ya verdiğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldığım paralardan ödedim. Kurtulmak için ikisine de ödeme yaptım. Semih Kaya bu fazla paralarla Bodrum’da kendisine villa aldı” dedi.
Gazeteci Fatih Altaylı, eski futbolcu Semih Kaya’nın sanık Erzan’ı döverek parasını aldığını iddia etti ve şunları söyledi:
“Semih Kaya’nın Seçil Erzan’ı tartaklayıp dövdüğünü de biliyoruz… Başka futbolcuları konuşmaya başladık biz. Okuduğum davanın dosyasında gördüğüm kadarıyla darplar var, futbolcuların bazılarının alacağı kalmamış olan Semih Kaya gibi bazı futbolcular Seçil Erzan’ı dövmüşler, çok karmakarışık bir işler var.”
SEÇİL ERZAN BU PARAYI HANGİ VAATLE TOPLADI?
Seçil Erzan’ın konuştuğu isimlere, yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu (yüzde 30-45 arası değişen faiz iddiasıyla) ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek para yatırmaya ikna ettiği biliniyor.
Şikâyetçiler arasında yer alan eski futbolcu Emre Çolak, Erzan’ın kendisini bu fona para vermeye ikna sürecini “Beni de arayıp bankanın yatırım fonuyla kandırdı. Biz kaşına gözüne kanıp para vermedik. Bankanın kurumsal kimliğine güvenerek verdik. Kendisi beni aradı, ‘Bankanın yatırım fonu olduğunu, istersen tanıdık isimlere sorabilirsin’ dedi. Ben de Arda Turan’a sordum, o da öyle bir fonu olduğunu söyledi. 3 milyon 212 bin lira tek seferde verdim. 2-3 ayda yüzde 25 karla geri parayı vereceğini söyledi. Birkaç gün sonrada belge aldım. Herhangi bir ödeme almadım sonrasında. Yurt dışında olduğun için kardeşim Emrah Çolak parayı çekip bankaya götürdü. Şikâyetçiyim” diyerek anlattı.
SANIKLAR KAÇ YIL CEZAYLA YARGILANIYOR?
Sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk‘ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
KİM NE KADAR DOLANDIRILDI?
- Arda Turan: 7 milyon 500 bin dolar
- Emre Belözoğlu: 4 milyon 292 bin dolar
- Selçuk İnan: 1 milyon 535 bin dolar
- Nestor Fernando Muslera: 500 bin dolar
- Emrah -Emre Çolak: 3 milyon 212 bin dolar
- Buse Terim Bahçekapılı: 240 bin dolar
- Bülent -İnci Çeviker: 2 milyon 198 bin dolar
- Burhan Taşpolat-Evrim Pınar Güzel: 1 milyon 416 bin dolar ve 1 milyon 500 bin TL
- İsmail İbrahim Çağlar: 2 milyon 910 bin dolar
- Musa Mert Çetin: 75 bin dolar
- Ömer Kahraman: 940 bin dolar ve 5 milyon 884 bin TL
- İbrahim Kocabaldır: 140 bin dolar
- Uğur-Nurettin Gözaçan: 500 bin dolar
- Nuray Şengüller: 312 bin dolar
DENİZBANK AÇIKLAMA YAPACAK
Banka müdürü Seçil Erzan‘ın başrol oynadığı büyük vurgunla ilgili bugüne kadar açıklama yapmayan Denizbank ise sessizliğini bozuyor. Banka, manipülatif ve yönlendirme içerdiğini düşündükleri haberler üzerine konuyla ilgili açıklama yapma kararı aldı.
Bugün iki ayrı yazılı açıklama yapması beklenen Denizbank, hem manipülatif haberlerin kaynağını açıklayacak hem de soru işaretlerini yanıtlayacak. Bu konuda, 20 soruya 20 yanıt başlığı ile hazırlanan metin, tüm basın kuruluşlarına gönderilecek.
Konuyla ilgili detaylı bir çalışma yapan banka yönetimi, olayın patlak vermesinin ardından Seçil Erzan‘ın banka yönetimi tarafından zorla alıkonulduğu da dahil olmak üzere, kamuoyundaki soru işaretlerini kendi açısından anlatacak.