Hedonik uygarlık: Tatminsizlik ekonomisi

Sakarya’dan Mehmet Varıcı: Refahın Anlamını Sorgulayan Makaleler

MTO’nun insan yetiştirme çabaları arasında öne çıkan isimlerden biri olan Sakarya’dan Mehmet Varıcı hocamız, refah toplumun felsefesini sorgulayan makaleleriyle dikkat çekiyor. Bu nefis makalesinde, refah kavramının günümüzdeki yerini ve anlamını ele alıyor. İşte Varıcı hocanın bu konuyla ilgili yazılarından biri…

REFAHIN YERİ: BAŞKASININ GÖLGESİ

Modern çağın en büyük anlaşmazlık noktalarından biri, genellikle fark edilmeden refah düşüncesinde kendini gösterir. İdeolojik ayrılıklar, sınıfsal farklılıklar, kültürel gerilimler; günlük yaşamın karmaşasında ortak bir beklentide buluşur: tüketim, konfor, arzu, tatminsizlik…

Ancak kavramlar ne kadar tekrarlanırsa, anlamları o kadar yıpranır. “Refah” da bu aşınmış kavramlardan biri haline gelir. Ekonomik verilerin ötesine geçerek, bireyin kendisini tanımladığı ve diğerleriyle kıyasladığı bir kimlik aracı haline gelir.

İnsanlar, sahip olduklarıyla var olma eğiliminde bir dünyaya alışkındır. Bu varoluş, sadece maddi varlıkla sınırlı kalmaz, sosyal medyadaki paylaşımlardan tüketim tercihlerine, tatil şekillerinden mesleki unvanlara kadar genişler.

SEMBOLİK ÜSTÜNLÜK VE GÖRÜNMEZ İKTİDAR YAPILARI

Sosyolog Pierre Bourdieu’nün “kültürel sermaye” ve “ayrım” kavramlarıyla tanımladığı bu yapı, sınıfsal üstünlüğün sadece gelirle değil, zevkler, dil kalıpları ve estetik tercihlerle yeniden üretildiğini gösterir. Refahın yayılması bu ayrıcalığı aşındırdığında, lüksten ziyade sembolik üstünlük belirleyici hale gelir.

Refahın geniş kitlelere yayılması, başlangıçta bir fırsat gibi görünebilir; ancak bu genişleme, daha yüksek beklentilerin tetiklediği bir tatminsizlik duygusunu beraberinde getirir. Refah eşiği her adımda yükselir. Ulaşmak tatmin etmez, ulaşamamak ise eksiklik duygusunu daha da derinleştirir.

Toplumun refahla sınandığı bir dönemde, yoksunluk artık sadece bir eksiklikle tanımlanmaz. Varlık içinde anlam kaybı, huzursuzluğun yeni yüzünü oluşturur. Huzur, mal varlığı bolluğunda aranmaz. İç huzur, basit ve yerleşik ilişkilerle kurulan bağlardan doğar; gösterişli nicelik bu bağı dolduramaz.

Bu farkındalık, sistem tarafından beslenen arzunun dışına çıkmayı cesaretlendirir. Sorgulamak, yavaşlamak ve arındırmaya razı olmak, yeni bir yaşam anlayışı seçeneğini sunar.

Related Posts

Dış ticaret açığı mayısta 6,5 milyar dolar oldu

Dış ticaret açığı mayısta 6,5 milyar dolar oldu

Altın fiyatları yükselişte: Gram ne kadar oldu?

Altın fiyatları yükselişte: Gram ne kadar oldu?

Yurttaşlar bayram öncesi de dertli: Sadece bakıp gidiyoruz her yer müzelik olmuş

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala İstanbul’un en işlek alışveriş noktalarından Eminönü’nde beklenen hareketlilik görülmedi. Ekonomik koşulların bayram alışverişini olumsuz etkilediğini belirten yurttaşlar, gıda ve temel tüketim ürünlerine gelen …

5 saatlik yol 80 dakikaya düşecek: Süper proje için tarih verildi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ulaştırma projelerinde bölgesel ve küresel ölçekte üstlendiği role dikkat çekti. Bakan Uraloğlu, seyahat yoğunluğu olan iki büyükşehir için süper projeyi açıkladı. 5 saatlik yolun 80 dakikaya düşeceği müjdesini veren Bakan Uraloğlu, süper proje için merak edilen o tarihi açıkladı.

İş dünyası yeni teşvik sistemini değerlendirdi

Sanayiciler ve girişimciler, yatırım ve üretim odaklı yeni teşvik sisteminin Türkiye’nin kalkınma hedeflerine katkı sağlayacağını ve yüksek teknolojili dönüşümü hızlandıracağını belirtti.

Mansur Yavaş’tan binlerce insanı sevinçten havaya uçuracak açıklama!

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması Kolokyum Programı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 210 BİN HANEYE DESTEK! Basın …