Bakan Tekin, eğitimcilere yönelik saldırılara ilişkin 4 eğitim sendikasının başkanlarıyla yaklaşık 1 saat süren görüşme yaptı.
Görüşmenin ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” diyen bir medeniyetin ve “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” cümlesiyle öğretmenlik mesleğini kutsayan bir geleneğin sahipleri olduklarını vurguladı.
Tekin, hal böyleyken son zamanlarda meslektaşlarına yönelen şiddet eylemlerinin artması nedeniyle eğitim iş kolunda faaliyet gösteren sendikalara bir davette bulunduklarını aktararak, “Birlikte sürece sahip çıktığımızı gösteren bir basın açıklaması yapmak üzere iki sendika başkanı arkadaşımız bizimle beraber bu sürece sahip çıkmak konusunda yanımızda oldular. Her iki sendikaya da teşekkür ediyorum.” dedi.
Eyüpsultan’da gerçekleşen elim hadisede hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına başsağlığı ve sabır dileyen Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler, öğretmenlerimize ve eğitim ailemizin her bir ferdine yönelen her türlü şiddeti ülkemizin geleceği ve varlığına yapılan bir saldırı olarak nitelendiriyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. Bu konuda bizzat Cumhurbaşkanımız, sürecin sonuna kadar takipçisi olmamız konusunda bizleri talimatlandırdı. Bakanlık olarak bizler de bu tür olaylarla karşı karşıya kalan arkadaşlarımızla ilgili başta yargı süreçlerini bizzat müdahil olup takip etmek olmak üzere alabileceğimiz bütün tedbirlerle birlikte alıp her türlü adımı atmaya kararlıyız.”
“ŞİDDETİ ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ”
Bakan Tekin, bir eğitimci, bir baba ve bir vatandaş olarak öğretmenlerin ve öğrencilerin güven içinde eğitim görebilmeleri, öğretebilmeleri için gereken her şeyi yapmak konusunda kararlı olduklarını bildirdi.
“Öğretmenlerimize yönelecek hiçbir baskı ve şiddeti asla kabul etmeyeceğimizi, öğretmenlerimizi asla kimseye ezdirmeyeceğimizi buradan bir kez daha tüm Türkiye ile paylaşmak istiyoruz.” diyen Tekin, yaşanan acı olayın eğitim camiası olarak derinlemesine mücadele ettikleri bir konu olan eğitimde şiddetin kökünü kazıma çabalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.
Bu soruna çözüm üretmenin topyekun ve kararlı bir mücadele ile mümkün olduğuna işaret eden Tekin, “Bizler bu konuda alınması gereken bütün tedbirleri bugüne kadar almaya çalıştık, almaya devam edeceğiz. Ancak bu konuda velilerimizden, sivil toplum örgütlerinden, kamu kurumlarından ve kısacası tüm paydaşlarımızdan bize destek olmalarını, kendi sorumluluklarını daha özenli bir biçimde yerine getirmelerini özellikle istirham ediyoruz.” diye konuştu.
Bakan Tekin, öğretmen başta olmak üzere ailesine, topluma ve milletine saygıyı emreden geleneğe ve değerlere, eğitim-öğretim süreçlerinin içinde daha belirgin bir biçimde yer vermeyi önemsediklerini söyledi.
Öğretmenlerden de bir beklentisinin bulunduğunu dile getiren Tekin,” Aramızdaki her türlü fikir, düşünce ayrılıklarını, yaşam tarzı farklılıklarını bir tarafa bırakarak mesleğimizin onuruna ve meslektaşlarımızın hukukuna bir milyondan fazla mensubu bulunan bir aile havasında hep beraber sahip çıkalım.” dedi.
KANUN TASLAĞININ DETAYLARI
Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu sürecinde eğitim çalışanlarına ve öğretmenlere şiddetle ilgili yasal düzenleme hazırlıklarına ilişkin de bilgi verdi.
Milli Eğitim Bakanlığının Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin ardından yeni bir hazırlık yürüttüğünü ve sürecin devam ettiğini hatırlatan Tekin, bu çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Hazırladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak hükümlere taslakta yer verdik. Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini talep ettik. Bu fiillerin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettik. Bir de kanun metninde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayımlarını teklif ettik. Hazırladığımız taslak metin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına gelecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerimizin de siyasi parti ayırt etmeksizin bu sürece sahip çıkacağından eminim.”
Bakan Tekin, bu süreçte her bir öğretmenin yanında olacaklarını belirterek, “Onların sorunlarına kulak vermek, onların sesi olmak bizim en önemli görevimiz olacak. Onlara yönelik şiddeti asla ve asla kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi her ortamda dile getireceğiz. Bu minvalde çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” dedi.
Şiddete uğrayan eğitimcilerle ilgili farkındalığı, duyarlılığı artırmak yönündeki çabalarından dolayı basın mensuplarına teşekkür eden Tekin, şunları kaydetti:
“Ancak bu süreçte bazı öğretmen arkadaşlarımızın yayınlanan görüntülerden kişisel hak ve hukuklarının ihlal edildiğinden veyahut başka tür şiddet olayları açısından hedef gösterilme riski bulunduğundan dolayı bu konudaki görüntülerde ve haberlerde biraz daha bu konuya hassasiyetle yaklaşılmasını özellikle istirham ediyorum. Bu konuda sizin yapacağınız yayınların, oluşturacağınız medya havasının bizim açımızdan çok önemli olduğunu ve bu anlamdaki desteklerinizi her daim beklediğimizi bir kez daha ifade ediyorum.”
BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da Bakan Yusuf Tekin’in davetini önemsediklerini, söz konusu eğitim çalışanlarının canı olduğunda hiçbir ayrılık gözetmeden bu konuda ortak hareket etmeyi son derece önemli bulduklarını belirtti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarının geçen dönem yapıldığında, şiddete ilişkin düzenlemeyi ısrarla istediklerini ancak genel kurul aşamasında muvaffak olamadıklarını söyleyen Yalçın, “Sayın Bakanımızın az önce meslek kanununa ilişkin özellikle düzenleme konusundaki paylaştığı kısmı son derece kıymetli buluyorum ve bunun takibini ısrarla bizler de yapacağız.” dedi.
Toplantının ardından TBMM önünde eğitimde şiddete ilişkin basın açıklaması yapacaklarını hatırlatan Yalçın, ayrıca yarın 81 ilde iş bırakacaklarını ifade etti.
Yalçın, Eyüpsultan’da bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan’a rahmet dileyerek, tüm eğitim camiasına başsağlığı diledi.
“ÖĞRETMENE VERDİĞİMİZ DEĞER ASLINDA ÇOCUKLARIMIZA VERDİĞİMİZ KIYMETTİR”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da İbrahim Oktugan’a rahmet dileyerek, bu şiddetin son olmasını arzu etti.
Bakan Tekin’in konuşmasında ifade ettiği Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eğitimde şiddeti önlemeye yönelik açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Geylan, “İnşallah meclis aşamasında süreç inkıtaya uğramaz. Bir daha böyle elim hadiselerin yaşanmasına engel olacak tedbirler hayata geçer.” diye konuştu.
Geylan, şiddeti engellemek için topluma çağrıda bulunarak, “Öğretmene sahip çıkmak demek, toplumun geleceğine, çocuklarına da sahip çıkmak demektir. Dolayısıyla biz şunu diyoruz, öğretmene verdiğimiz değer aslında çocuklarımıza verdiğimiz kıymettir. Ben bu noktada bütün velilerimizin, ailelerimizin, toplumumuzun bütün kesimlerin öğretmene sahip çıkma noktasında daha gayret keş olması noktasında özellikle istirhamda bulunuyorum.” dedi.
Bakan Tekin ile görüşmeye katılan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ve Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, basın açıklamasında yer almadan Bakanlıktan ayrıldı.
patronlardunyasi.com